Ergenlik döneminde hem fiziksel hem de psikolojik anlamda hayatında yepyeni bir sürece giren çocuklarınız için yaklaşımınız ve onlara kazandırdıklarınız hayat boyu sürecek etkileri ile büyük önem taşıyor. Birçok ailenin en gergin dönemlerden olarak gördüğü ve hakkında tereddüt ettiği ‘ Ergenlere nasıl davranmalı?’ sorusunun yanıtını ise birlikte alıyoruz.
Ergenlik dönemin çocukların hormonal değişimlerinin zirvede olduğu ve buna bağlı görünüşlerinde hızlı değişimlerin olduğu bir dönem. Ancak bu yeni döneme giriş demek beraberinde karakteristik anlamda da birçok değişimin yaşanması demek. Bu süreçte çocuklarınıza göstereceğiniz yaklaşımda dengeyi yakalamanız ve de onlara doğru özellikler kazandırmanız, hayat boyu karakterini belirleyecek etkiler ile seyredebiliyor. Peki bu zorlu süreçte ergenlere nasıl davranmak gerekli?
Saygı şart
Aileye gösterilen saygıdan tereddüt edeceğiniz ve çocuklarınız ile muhtemelen bu konuda büyük tartışmalara gireceğiniz bir dönem ergenlik dönemi. Ancak saygının karşılıklı gösterilmesi gereken bir olgu olduğunu ve karşınızdakinin artık birey oluşunu kazandığı bir dönemde olduğunu unutmayın. Özellikle de odasına izinsiz girişler, giyime ya da arkadaş seçimine yapılan sık müdahaleler, telefon ya da günlüklerin izinsiz karıştırılması, çocuklarınızın sizden daha da uzaklaşmasına ve size gösterdiği saygının giderek azalmasına yol açacak hatalar olacaktır.
Güven sınırı
Çocuklarınıza göstereceğiniz fazla güvenin onun yanlış seçimlere yönelmesine ancak hiç güvenmemenin de iletişiminizin olumsuz etkilenmesine yol açacağı bir dönemdesiniz. Ergenlik dönemindeki çocuklara karşı gösterilen güvenin dengesini sağlamanız ve sizin şüphenizi çeken her durumu sakince ve nedenleri ile konuşmanız gerekli.
Doğru iletişimin önemi
Çocuğunuz ile birbirinizi iyi tanıdığınızı ve bu nedenle bilinen kuralların tekrarlanmaması gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak doğru cümleleri ve doğru anları seçerek ona değişimin böylesi zirvede olduğu bir dönemde karşısında değil yanınızda olduğunuzu ve bazı kuralların onun iyiliği için olduğunu mutlaka hatırlatmalısınız. Örneğin ‘Bunu yapmamalısın!’ demek yerine ‘Seçim sana aittir ancak bunun sonuçları bu şekilde olumsuz olacaktır.’ gibi bir yaklaşımı tercih etmelisiniz. İnatlaşmaların, kızgınlığın, öfkenin ve yükselen seslerin değiştirmek istediğinizi durumu daha kötü kılacağını unutmayın.
