RUH SAĞLIĞI

Aynalara Küstüren Hastalık Dismorfofobi

Ayna hastalığı dismorfofobi kendinize nefret nedeniniz olmasın

Aynaya baktığımız zaman bazen kendimizi beğenmiyor ve bu günlerde kendimizi daha iyi hissetmek için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak bazılarımız var ki her aynaya baktığında kilo vermiş dahi olsa aldığını, güzel görünse de çirkin olduğunu düşünüyor. Peki bu ayna hastalığı yani dismorfofobi hayatımızı ve psikolojimizi nasıl etkiliyor?

Özellikle de son zamanlarda yabancı batı ülkelerinde yaygınlaşan aynaya baktığında kendini beğenmeme sendromu olarak özetleyebileceğimiz dismorfofobi kişilerin gündelik yaşamlarını ve insanlarla iletişimi derinden etkileyen bir sorun aslında. Sosyal ortamlarda bulunmaktan kaçınan kişiler bu sendrom yüzünden özgüvenlerini yitiriyor ve kendileri için hayatı bir kabusa dönüştürüyor.

 

Estetik çözüm değil

Dismorfofobi yani aynalardan kaçma rahatsızlığında kişiler kendilerini beğenmeyi bir takıntı haline getiriyor, sürekli çok çirkin göründüğü düşüncesi ile yaşıyor ve bu nedenle akıllarına gelen ilk çözüm estetik ameliyatlar oluyor. Ancak estetik cerrahi yaptırmak da bu kişileri memnun etmeyebiliyor ve önü alınamaz yeni bir takıntı meydana gelmiş oluyor. En ufak kusurların dahi bu kişilerde büyük bir mutsuzluk ve kendine saygı duymama nedeni olduğunu görülüyor.

Dismorfofobi hastalığı olan kişiler – ki bu kişiler genelde kadınlar oluyor – genelde kendi beğenisizliklerini yüz çevresine odaklıyor. Fizik de bu beğeni kriterleri arasında olsa da bu rahatsızlığa sahip olanlar için yüz güzelliği ekstra önem taşıyor, gün içinde tanınan ya da yabancı herkes ile kendilerini kıyaslıyor ve düşük benlik, değersizlik, iticilik hissine kapılıyorlar. Bu nedenle sosyal çevrelerinden aldığı en ufak bir eleştiri dahi onlar için kendilerine yapılan saygısız bir şaka, kötü bir dalga geçme teşebbüsü anlamına geliyor.

 

Tedavi mümkün mü?

Ruhsal bir sorun olarak görülen bu durum için elbette uzmanların farklı çözüm önerileri mevcut. Ancak uzmanların hemfikir olduğu konu, bu hastalığın özellikle de ergenlik dönemine giren kız çocukları için risk oluşturduğu yönünde. Özellikle de gelişmiş ülkelerde düşen ergenlik çağına girme yaşı ise tehdidin daha geniş bir kitleyi etkilemesine yol açıyor, bu çağlarda girilen depresyon süreçlerini aileler her zaman fark edemeyebiliyor.

Aile kilit öneme sahip olsa da uzmanlar estetik cerrahinin değil, psikolog ve psikiyatrik yöntemlerin ve yaklaşımların çözüm olacağını ısrarla hatırlatıyor.

 

Dudaklarınızı Bu Doğal Yöntemler ile Adım Adım Yenileyin! ile dudak bakımı için ipuçlarını öğrenebilir, yorum yaparak ve bizi sosyal medya hesaplarından takip ederek destek olabilirsiniz.

Tags

Related Articles

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close
Close